Wednesday, August 13, 2014

Arktik Petrolleri

Not: Bu yazı 2012 yılında kaleme alınmıştır.

Dünyamız 19. Yüzyılın sonundan bu yana hızlı bir şekilde ısınıyor. Bilindiği üzere, bu ısınmanın sebebi atmosfere metan ve karbondioksit gazlarının salınımıyla oluşan sera etkisi. Bu ısınmadan nasibini alan başlıca bölgeler arasında Arktik Bölgesi muhtelif sebeplerden ötürü oldukça dikkat çekiyor.[1]


Bazı kaynaklara göre Kuzey Buz Denizi’nin ortalama sıcaklığı Dünya ortalamasının iki katı hızla artmakta[2] ve NASA uydu fotoğraflarına göre günümüze kadar ortalama her on yılda dünya buzullarının %9’u erimekte.[3] Erimenin bu hızla devam etmesi halinde, 2060 ile 2080 yılları arasındaki bir yaz mevsiminde,  Kuzey Buz Denizi buzullardan tamamen temizlenecek.[4] Buzulların tamamen erimesinin 2030[5] yılına denk geleceğini öngören kaynaklar da mevcut.

Yaz buzullarının tam olarak ne zaman eriyeceği meçhul olsa da bir şey aşikâr ki o da Arktik buzulları oldukça hızlı ve ivmeli bir şekilde erimekte. NASA’nın resmi internet sitesinden alınmış[6] aşağıdaki grafikte Arktik Bölgesinde Buzullarla kaplanan alanın Eylül ayı verileri var. Eylül ayı, Arktik Bölgesinde buz ile kaplı alanların en dar olduğu dönem olarak biliniyor. 2012 buz oranı; 1980’in yarısına düşerek, 3,4 milyon metrekareye geriledi.[7]

            Peki, bu erime bölgesel ve/veya küresel çapta hangi sonuçlara gebe? Bu sonuçları maddeler halinde inceleyelim.

-          Küresel ölçekte su seviyeleri yükselecek. Amerikan Ulusal Kar ve Buz Veri Merkezi verilerine göre[8] Dünya’daki tüm buzulların erimesi halinde su seviyesinin küresel olarak 70 metre artması bekleniyor.

-          Global ekosistem alt üst olacak. Buzullar tatlı su kaynakları oldukları için, erimeleri halinde okyanusların tuzluluk oranını bozacak ve bazı canlı türlerinin yok olmasına sebep olacak. Tuzluluk oranındaki değişim, okyanus sularının yoğunluklarını ve dolayısıyla okyanus akıntılarının yönünü değiştirecek. Bu da Dünya’daki ısı dağılımını etkileyecek.

-          Bölgedeki buzların erimesi sonucu bölgedeki habitat ve yerel kültürler yok olacak.

-          Kutuplardaki buzulların yok olması ile beraber uzaya yansıtılan ışık miktarı azalacak. Bu da küresel ısınmayı hızlandıracak.

Bütün bu ekolojik endişelerin son dönemlerde yerlerini stratejik çıkarlara bırakmaya başladığını görebiliyoruz. Zira ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu’nun 2008 yılında yayınladığı bir makaleye[9] göre kanıtlanamamış küresel enerji rezervlerinin %24’ü kuzey buzullarının altında yatıyor. Bu makaleye göre Arktik Bölgesi’nde 90 milyar varil petrol, 47 trilyon metreküp doğalgaz ve 45 milyar varile eşdeğer sıvı halde doğal gaz bulunuyor.

Bu kaynaklara sahip olabilmenin yanında, bir diğer stratejik çıkar ise buzulların erimesi sebebiyle buzkıran ya da çifte zırhlı gemilerle dahi şimdiye kadar ulaşılamayan alanlara ulaşılabilecek olunması ve bölgelerdeki doğal kaynakların işletilmesinin mümkün hale gelmesi.

Arktika’daki stratejik çıkarlar bununla da bitmiyor. Buzulların tamamen erimesi halinde gemiler Asya, Avrupa ve Amerika arasında Panama ve Süveyş kanallarını veyahut Malakka Boğazını kullanarak kat ettikleri günümüz klasik denizyollarına göre yaklaşık %40 daha kısa olacak olan yeni denizyollarını kullanabilecekler.[10]

Büyük ölçekli stratejik çıkarların cirit attığı Arktik Bölge’sinin paylaşımı konusunda, Arktik Konseyi 8 Ülke ( Kanada, Rusya, Amerika, Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya ve İzlanda) mutabakata varabilmiş değil. Bu ülkeler arası anlaşmazlıklar Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin 8. Maddesi altında, yani “İç Sular” başlığı altında toplanıyor. Beş komşu devlet; Kanada, Norveç, Rusya, ABD ve Danimarka karasularının genişletilmesini talep ediyor.[11][12][13][14] İşte Arktiğin paylaşılamamasının başlıca nedeni burada yatıyor.

            Küresel ısınmayla ortaya çıkan bu jeopolitik durum,  bölgede zaman zaman tansiyonu yükseltiyor.  Rusya’nın “Arktika 2007” isimli keşif araştırması ile denizin 4300 metre altına Rus Bayrağı dikmesi[15] ile anlaşmazlıklar kızıştı. Rusya, bu keşif araştırmasını yaptıktan 1 ay sonra, Eylül ayında, Rusya Tabii Kaynaklar Bakanlığı araştırılan bölgenin kıtasal kabuğunun anakara ile bitişik olduğunu ve dolayısıyla Rusya karasuları içerisinde bulunduğuna dair bir bildiri yayınladı.[16]

            Bu bildiri üzerine Kanada Dış İşleri Bakanı Peter MacKay, Orta Çağ’da yaşamadığımızı; dolayısıyla bayrak dikme yarışına girmenin mantıksız olduğunu belirterek, bilakis bayrak dikilen bölgenin Kanada’ya ait olduğunu söylemişti. Kriz, 25 Eylül günü Putin ve Kanada Başbakanı Stephen Harper arasındaki telefon görüşmesi sonucunda çözülebilmişti.[17]

            Bunların yanında Danimarka ve Kanada arasındaki Hans Adaları sorunu[18][19]  ve Rusya-Norveç arasındaki Barents Denizi sorunu[20] bir ölçüde halledilmiş olsa da ABD-Kanada arasındaki Beaufort Denizi’nin sınır ve kaynaklarının paylaşımı meseleleri[21] ve ABD-Rusya arasındaki Bering Denizi sınır sorunu Arktik’deki sınırdaş devletlerarasındaki ihtilafı ve gerginliği gözler önüne seriyor.

            Uluslar Arası Deniz Hukuku Sözleşmesi’ne göre bölgedeki sahildar devletlerin 200 deniz millik alanda Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) hakları mevcut. Yani başka bir deyişle, sahildar devletler kıyılarından 200 deniz mili uzakta kalan çizginin berisindeki canlı ve cansız ( petrol, kömür, doğalgaz) varlıklar üzerinde tasarruf hakkına sahip. Fakat buzulların tamamen erimesi ile boşta kalan araziler tartışma konusu. [22]

Bölgedeki stratejik çıkarların paylaşımında sahildar devletler dışında da aktörler mevcut. AB ve Çin, Kanada’nın kuzeyindeki kuzey-batı geçidini oluşturan boğazların açık denizlere çıkıyor olmasından dolayı uluslararası sayılarak geçişlerin serbest bırakılmasını talep ediyor.[23] Eğer bu talepleri gerçekleşirse, Kanada bölgede ekonomik faaliyetlerine devam edebilecek yalnız boğazları kapatma hakkına sahip olamayacak.

Diğer taraftan Kanada ise, bu boğazların kendi iç suları olduğunu iddia ediyor ve buralardan serbest geçişin mümkün olamayacağını söylüyor.[24]

Bununla beraber AB ve Çin’in bu bölgedeki siyasete azami ölçüde müdahil olma çabaları dikkat çekiyor. AB, bünyesine İzlanda’yı alarak, Arktik Konseyi’nde kalıcı gözlemci üye olmak istiyor. AB’nin daha evvelki kalıcı gözlemci olma sürecinin önünü Kanada tıkamıştı.[25]

Çin de boş durmuyor, kalıcı gözlemci statüsünü elde etmek istiyor.[26] Bunun için İzlanda ve İsveç ile yakın ilişkiler kurma girişiminde.[27][28] Çin’in bölgeye müdahil olma çabasının altında yatan sebep, Avrupa’ya ve Amerika’ya giden deniz yollarının Arktika üzerinden kısalacak olması. Bu değişimden Çin’in yıllık 60-120 milyar dolarlık bir tasarrufta bulunması bekleniyor.[29] Bununla beraber, Çin’in bölgedeki enerji kaynaklarına ulaşmayı istediğini tahmin etmek çok da zor olmasa gerek.

Küresel ısınma ile bölgedeki buzulların erimesi, bölgede ulaşım ve madenlerin işlenmesini kolaylaştırıyor ki bu durum Arktika’nın jeopolitik ehemmiyetini arttırıyor. Bölgedeki devletlerarasındaki anlaşmazlıklar henüz tam olarak çözülememişken, Çin ve AB’nin olası bir Arktika paylaşımında pay sahibi olma istekleri, bölgedeki durumu daha da kızıştırıyor. Arktik Konseyi üye 5 ülkenin sınırlarını kuzeye doğru genişletme arzusu, ileride bölgede bir silahlanma yarışına yol açabilir, ve asimetrik bir güç dağılımı olması durumunda, enerji savaşlarının yeni rotası Arktika olabilir.



[1] http://www.scientificamerican.com/slideshow.cfm?id=top-10-places-already-affected-by-climate-change
[3] http://climate.nasa.gov/keyIndicators/index.cfm#seaIce
[4] http://www.nature.com/ngeo/journal/v2/n5/full/ngeo467.html
[5] http://news.nationalgeographic.com/news/2009/10/091015-arctic-ice-free-gone-global-warming.html
[6] http://climate.nasa.gov/keyIndicators/index.cfm#seaIce
[7] http://www.todayszaman.com/news-292911-arctic-ice-shrinks-to-all-time-low-half-1980-size.html
[8] http://nsidc.org/cryosphere/glaciers/quickfacts.html
[9] http://pubs.usgs.gov/fs/2008/3049/
[10] http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1261764&title=yorum-didier-billion-arktik-yeni-petrol-savaslarinin-ussu&haberSayfa=0
[11] http://www.thecanadvocate.com/2009/12/10/canadas-legal-claims-to-the-arctic/
[12] http://news.bbc.co.uk/2/hi/programmes/newsnight/9483790.stm
[13] http://en.rian.ru/russia/20101113/161323182.html
[14] http://www.voanews.com/content/arctic-warming-means-challenges-clinton-says/1146413.html
[15] http://www.guardian.co.uk/world/2007/aug/02/russia.arctic
[16] http://business.highbeam.com/407705/article-1G1-168889733/lomonosov-ridge-mendeleyev-elevation-part-russia-shelf
[17] http://www.cfr.org/canada/conversation-stephen-harper-rush-transcript-federal-news-service/p14315
[18] http://byers.typepad.com/arctic/2009/02/hans-island-denmark-responds.html
[19] http://news.nationalpost.com/2012/04/11/new-proposal-would-see-hans-island-split-equally-between-canada-and-denmark/
[20] http://www.bbc.co.uk/news/business-13686049
[21] http://www.ctvnews.ca/u-s-moving-to-claim-parts-of-beaufort-sea-1.262906
[22] Vardaryıldız, S. (2012, Haziran). Analist, 16, 42-45
[23] http://www.washingtonpost.com/wp-dyn/content/article/2006/11/05/AR2006110500286.html
[24] http://www2.canada.com/topics/news/features/arcticambitions/story.html?id=de0a569c-1ec6-478c-9fd0-a45622e2fe9a
[25] http://euobserver.com/885/28043
[26] http://www.cbc.ca/news/canada/north/story/2012/02/01/north-china-arctic-pm.html
[27] http://www.reuters.com/article/2012/04/20/us-china-europe-idUSBRE83J0M920120420
[28] http://www.thelocal.se/40464/20120425/
[29] Vardaryıldız, S. (2012, Haziran). Analist, 16, 42-45

No comments:

Post a Comment